Hüseyin Sungur80 Makale

Nerede o eski bayramlar ve şimdiki bayramlar!

Bizim yaşlardaki insanlar ve daha üst yaştakiler “Ah nerede o eski bayramlar” diye iç geçirir...

Gerçekten o bayramlar şimdiki bayramlardan daha mutlu geçiyordu...

Bayramı bayram gibi yaşıyorduk.. Annemiz, babamız, ağabeyimiz yanımızda ve yaşıyorlardı...

Oysa şimdi o bayramları özlüyoruz...

Mesela o bayramlar nasıl yaşanırdı, anlatayım...

Babamızın ekonomik durumu iyi olmasa da bayramlarda bizlere ayakkabı ve yeni elbiseler alırdı...

***

Hani bazen anlatılır ya ayakkabımızı başucumuza koyardık diye, işte aynen öyleydi...

Yeni giysiler ve ayakkabı alınınca arife gününün gecesi bizlere çok uzun gelirdi...

Sabah olsa da bayram namazına gitsek ve ardından eve gelip kahvaltımızı yapıp bayramlıkları giysek diye sabırsızlanırdık.

***

Biz bunları yazıyoruz ama bayram hazırlıkları günler öncesinden başlardı. Mesela rahmetli annem Hatice sultan en az üç tepsi tel kadayıf yapardı ve bayrama hazır olurdu...

Misafirler gelmeden önce biz ailece bayramlaşırdık. Babamızın annemizin ellerini öper bayramlarını kutlardık...

Rahmetli İhsan babamızın elini öptükten sonra harçlıkları alırdık...

Bayramın birinci günü akrabalar, dostlar ve komşular bayramlaşmaya gelirdi...

***

Bizlerin dolayısıyla ailemizin o kadar çok seveni vardı ki bayram günü evimiz hiç boş kalmazdı.

Annemin güzel elleriyle yaptığı tel kadayıf bayramın birinci günü biterdi...

Tabi bizim eve bayramlaşmaya gelenler olduğu gibi bizler de ilk önce komşulara bayramlaşmaya gider büyüklerimizin ellerinden öperdik... Büyüklerimiz bizlere bayram harçlığı verirdi ve çok mutlu olurduk...

Komşularla bayramlaştıktan sonra sıra akrabaları gezmeye ve bayramlaşmaya gelirdi...

***

Biz rahmetli Süleyman ağabeyimle evden çıkar önce Şakirpaşa Mahallesinde dedemlere, ardından Yeşilevler Mahallesi’nde teyzemlere ve son olarak Kanal üzerinde şimdiki Akdeniz Okulları yanında dayımlara gider bayramlaşırdık...

Tüm bu yukarıda yazdıklarımı bir günde yapardık... O yaşlarda sohbet etmekten ziyade bir an önce büyükleri ziyaret edip bayramlaşmayı düşünüyorsunuz...

Şimdi aracınızla bile bir günde bitiremiyorsunuz... Çünkü, sohbet ediyorsunuz, eski bayramları konuşuyorsunuz...

Bayramın ikinci günü yine misafirler gelirdi, bizler de evimizin sokağında arkadaşlarla sohbet eder oyunlar oynardık...

***

Bayramın üçüncü günü ailece bayramlaşmaya giderdik. Yine akrabalara ve komşulara giderdik ailece bayramlaşmaya...

Sohbetler edilir, yüzler mutluluktan gülerdi...

İşte böylesine güzel bayramlar yaşardık...

Lunaparklar kurulur arkadaşlarımızla gider gönlümüzce eğlenirdik...

Kolonya ve şeker, eski bayramların ön plana ikramlıklarından bir tanesi. Eskiden oldukça pahalı olan kolonya, eve gelen misafirler için adeta bir değer göstergesiydi. Kolonyanın ayrılmaz ikilisi olan şeker ise yine bugün olduğu gibi misafirlere olan değeri en iyi şekilde göstermek ve misafirlerin ağızlarını tatlandırmak için verilirdi.

***

Peki şimdiki bayramlar nasıl?

Şimdiki bayramlarda ekonomik durumu iyi olanlar bulundukları kentlerden başka kentlere tatile gidiyor...

Bayramı bayram gibi değil de tatil gözüyle yaşıyorlar...

Bizim çocukluk yıllarımızda bir sokakta oturan herkes birbirini tanır sever ve sayardı...

Şimdi aynı apartmanda oturanlar birbirlerini tanımıyor...

Hatta selam bile vermiyorlar...

Daha da kötüsü şimdilerde birbirlerinden uzak olan akrabalar bile var... Bayramlarda bile görüşmekten imtina ederler...

Şimdiki bayramları yine bizlerden büyüklerimizin ellerini öperek karşılıyoruz. Küçüklerin de gözlerinden öpüyoruz...

Şimdi bayramını kutlayacak annemiz, babamız yok, bir tane ağabeyimiz kaldı...

Akrabalarımız ve eşim Emine hanım ile akrabaları var...

Neyse ki eşimin kardeşleri, akrabaları beni enişteleri gibi değil de ağabeyleri kendi akrabaları gibi seviyor, sayıyor... Onlara yürekten teşekkür ediyorum...

***

Şimdi mezarlıklara ziyaretler yaparak annemiz, babamız ve ağabeyimiz için dua ediyor bayramlarını öyle kutluyoruz...

Ve hem o günleri, hem de kaybettiklerimizi özlüyoruz...

Annemizi, babamızı, ağabeyimizi ve ebediyete intikal etmiş diğer akrabalarımızı özlüyoruz...

İnanın o eski bayramlar daha mutlu geçiyordu... Bayramı bayram gibi yaşıyorduk...

Eski kuşaklar yani bizler ve daha üst yaşlardaki insanlar bayram dedikçe, duygu, etkileşim, sosyalleşme, paylaşma, dertleşme, yani daha çok duygunun ve paylaşımın ön planda olduğu kavramlardan bahsediyor. Ama yeni kuşaklar bunu daha çok “bayramı tatil” olarak görüyorlar.

***

Bayramlar Akdeniz, Ege sahillerinde veya yayla evlerinde tatil, ekonomik durumu biraz daha düşük olan kesim için ise, Anadolu’da tatil ya da memleket tatili olarak tanımlanıyor.

Bayramlarda insanlar sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlar ya da toplu mesajlarla dost ve arkadaşlarının bayramlarını kutluyor. Tüm bunları yapmak yerine mümkünse birebir görüşmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum...

Büyük küçük herkesin heyecanla beklediği bayramlar, özellikle küçükler için ceplerini harçlıklarla doldurabilecekleri harika bir zaman. Öyle ki şeker ve çikolata ile birlikte verilen bayram harçlıkları, eski bayramların unutulmayacak geleneklerinden. Çocukları mutlu eden bayram harçlıkları, bugün de devam eden ve eski bayramları hatırlamamızı sağlayan bir gelenektir.

Bu gelenek umuyorum ki yıllar boyu sürer ve insanlar birbirlerine daha da yakınlaşırlar...