Yazının başlığını görmüşsünüzdür. 

Bu "VAR" niye "VAR"? (2). Bilindiği gibi bu başlığı Tuzla maçı sonrasında oluşturmuş ve orada yaşanan bir penaltı pozisyonuyla ilgili neden Var sisteminin devreye girmediğini sorgulamıştım. Orada Adanasporlu oyuncuya boyundan bir çekme var ve top önünde gol pozisyonunda giderken düşürülüyordu. 

Peki ne değişti? Bence hiçbir şey değişmedi, bu kez yine aleyhe bir uygulama yaşandı. Eyüpspor maçında verilen penaltı gerçekten çok sıradan ve ucuz bir penaltıydı. Ama, her zaman söylüyorum, hakem yanlış görebilir. Adaleti düzeltmek, futbol oyun kurallarına biraz ayar verebilmek için kurulan bu "VAR" sistemi hataları en aza indirmek için ortaya çıktı. Peki böylesine kafaları bulandıran bir penaltı kararı için VAR'da görevli olanlar neden devreye girmemiştir.

Var merkezinde görevli Mustafa İlker Coşkun acaba orada ne gördü de hakemi bu konuyla ilgili uyarmadı. 40 yıldan bu yana futbol maçlarını izleyen biri olarak böyle penaltılar gördük ama o dönemler Var kontrol sistemi yoktu, kimse tekrarını bile izleyemiyordu pozisyonların. Ama, artık günümüzde teknoloji denen bir sistem var. Eğer biz bu teknolojik sistemleri kurallara göre uygulamayacaksak "VAR" sisteminin ne anlamı kalıyor. 

Tuzla maçında lehe olacak bir pozisyon, Eyüp maçında aleyhe olan bir pozisyon Var tarafından değerlendirmeye bile alınmıyor, hakeme bir izleme tavsiyesi bile yapılmıyor. 

Maça gelirsek, Adanaspor fizik gücü olarak rakipten iyiydi. Rakip kalede fazla pozisyon üretemedi. Kalesinde 2-3 pozisyon verdi. Penaltı pozisyonu olmasaydı muhtemelen bu maçta berabere bitecekti. İsim olarak söylemek istemiyorum fakat Adanaspor'un kadrosuna yakışmayan bazı oyuncular var. Şut çekemiyor, orta yapamıyor, kademeye girmesini bilmeyen bile var. Birde iki haftadan bu yana isim yapmak isteyenlar var. Pozisyon yaşanacak durumlarda pas vermeyen ve şut çekeyim golü ben atayım, ismim parlasın diyenler var. Halbu ki futbol bir kollektif oyundur. Sayısı bile 11 olduğu için takım oyunu olarak nitelendirilir. 5 hafta geride kaldı. Adanaspor istenilen düzeyde değil, bu takımın yeniden yapılanmasından da kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Hadi Sacko'nun şayet sakatlığı yoksa bu takımda direkt oynamalı. Çaykur Rizespor maçı da sert geçecektir. Süper Lig'den düşen Çaykur Rizespor'da istenilen durumda değil ama kadro yapısı olarak tecrübeli oyunculardan kurulu bir ekip. Milli maç arası öncesi bu müsabaka mutlaka kazanılmalıdır. 15 günlük arada ise sonradan gelen oyuncularla takım bütünlüğü sağlanarak istikrarlı bir yapıya girilmeli.

Turuncu-Beyazlı ekibin en büyük problemi hücuma katkı yapamayan iki kanat bölgesidir. Futbol bazen çok koşmadan da maçları kazanmayı gerektirir. Tamam fizik gücümüz iyi, çok koşuyoruz ama görüldüki Eyüp maçında doğru düzgün pozisyonumuz yok. 

Mustafa Kaplan'ın maç sonrasında görüntüleri hoş değildi. Şartlar ne olursa olsun tecrübeli bir teknik direktörün sinirlerine biraz daha hakim olması gerekiyor. Aksi takdirde hem kendi, hem de Adanaspor takımı bundan olumsuz etkilenir.