Hüseyin Sungur79 Makale

Ahde vefa için İlyas Tüfekçi’nin ölmesi mi gerekiyor?

Geçtiğimiz günlerde 19 Temmuz günü bir yazı yazmıştım. Çok hassas ve yazarken kelimelerin çok iyi seçilmesi gereken bir konuydu. Çünkü, en ufak bir yanlış cümle kırıcı olabilirdi.

Ne yazdım, hatırlatayım:

***

Türk futbolunda İlyas Tüfekçi’yi tanımayan yoktur. Fenerbahçe ve Galatasaray da dahil bir çok futbol takımında 14 yıl forma giydi. Milli Takımda görev aldı. Futbolu bıraktıktan sonra 14 yıl da teknik direktörlük yaptı. 1996-97 sezonunda da Adana Demirspor’da teknik direktörlük görevini yaptı.

Adana Demirspor’un yanı sıra Karabükspor, Kocaelispor, Zeytinburdu, İzmirspor, Çorluspor, Sakaryaspor, Yozgatspor, Sarıyer, Vanspor, Elazığspor, Sivasspor, Göztepe, Altay, Çanakkale Dardanelspor, Mersin İdmanyurdu, Kırşehirspor, Bandırmaspor ve Beylerbeyi’nde antrenörlük yaptı.

***

2014 yılında ALS hastalığına yakalandı ve o yıldan bu yana yatağa bağımlı halde yaşıyor. İlyas Hoca’nın her şeyi ile kızı dizi oyuncusu İlkin Tüfekçi ilgileniyor.

İlyas Tüfekçi sosyal medya hesabında bir paylaşım yaptı. Dikkatimi çekti ve bunu okurlarımızla paylaşma ihtiyacı hissettim.

İlyas hoca paylaşımında aynen şu ifadeleri kullanmış:

“14 sene top oynadım, 14 sene de hocalık yaptım bir çok futbolcuya da babalık yaptım 7 senedir çok ağır hastayım bir kez arayıp sormayan hayırsızlar var. Galatasaray'da 35 sene önce antrenörlüğümü yapan 68 yaşındaki Alman teknik direktör Wolfgang Sandhowe ziyaretime geldi insan olmak işte böyle bir şey…”

***

Bu sözler üzerine Türkiye Futbol Federasyonu’na bir öneride bulunmuştum. Önerim aynen şöyleydi:

TFF Süper Lig sezonuna Ahmet Çalık’ın ismini vererek jest yaptı.

Şimdi TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetim kuruluna şöyle bir önerim olsa acaba nasıl karşılarlar:

Hayatını futbola adamış İlyas Tüfekçi’ye bir jest yapsalar 2022-23 sezonuna “İLYAS TÜFEKÇİ SEZONU” ismini verseler şık olmaz mı?

Evinde ALS hastalığıyla yıllarca mücadele eden, başının üzerinde Mustafa Kemal Atatürk, O’nun üzerinde Türk Bayrağı olan ve zaman zaman hatırlanmamaktan yana sitem eden böylesine unutulmuşluğu hak etmeyen İlyas Hoca’nın ismi yaşatılsa güzel olmaz mı?

 ***

Bu köşe yazımı instagram ve facebook sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Köşe yazımın yer aldığı sayfayı İlyas Tüfekçi kendi sosyal medya hesabı facebookta paylaştı.

İlyas hoca paylaşımın üzerine aynen şu cümleleri yazmıştı:

“İLLA DA ÖLMEM Mİ GEREKİYOR?”

İşte tam da benim anlatmak istediğim ama yazıya dökemediğim sözler bunlardı. İlla İlyas Tüfekçi hocanın ölmesi mi gerekiyor? İlyas hoca vefat ettikten sonra mı ahde vefa göstereceksiniz?

İlyas Hocanın adını 2022-23 Süper Lig Sezonuna vermek O’na bir jestte bulunmak daha da ötesi yaşama azmini artırmak çok mu zordur?...

 ***

İlyas Hoca kırılmasın, morali bozulmasın diye köşe yazımda ölümden bahsetmemiştim. Demiştim ki İlyas Tüfekçi hoca hayattayken ismi yaşatılsın, “2022-23 İlyas Tüfekçi Süper Lig Sezonu” olsun diye öneride bulunmuştum. Kıymetli İlyas hocam sen ölme, seni unutanlar, senin kapını çalmayanlar, senin adını yaşatmak için çaba sarfetmeyenler utansın.

İlyas Tüfekçi sıradan bir futbolcu değil. İlyas hoca Berlin'de küçük takımlarda futbola başlayan futbolcu, önce Hertha Berlin daha sonra da Stutgart altyapısında oynadı. 1979-80 sezonunda 3. Ligde mücadele eden Stutgart 2 takımında forma giydi. Takım, kendi grubunu birinci bitirdi ancak kural gereği Bundesliga 2'ye yükselemedi. Tüfekçi, o sezon attığı 18 golle takımının en golcü ismi olmuştu. 

***

Başarılı performansı sonucu 1980-81 sezonunda Stuttgart'ın A takımına çıktı. 27 Eylül 1980'de Dortmund ile oynanan Bundesliga maçında ilk kez Stuttgart forması giydi. Takımı 3-1 yenilirken, 75. dakikada oyuna giren futbolcu kariyerinin ilk golünü de 82. dakikada attı. Bu maçtan sonra teknik direktör Jürgen Sundermann'ın ilk tercihlerinden biri oldu ve 24 maçta 13 gol attı. Stuttgart, ligi üçüncü olarak tamamladı. Sonraki sezon üç maçta forma giydikten sonra 11 Eylül 1981'de 2. Bundesliga'daki Schalke 04'e transfer oldu.

***

İlyas hoca sırasıyla FC Schalke 04, Fenerbahçe, Galatasaray, Zeytinburnuspor takımlarında futbol oynadı. İlyas Tüfekçi Milli Takımlarda da futbol oynadı. İlyas Tüfekçi futbolu noktaladıktan sonra kariyerini teknik direktör olarak sürdürdü. Yani anlayacağınız İlyas Tüfekçi öyle sıradan bir futbolcu ya da teknik direktör değildi. Eğer ALS hastalığının pençesine düşmeseydi inanıyorum ki İlyas hoca teknik direktörlükte başarılara imza atacaktı. Belki de Milli Takımı da çalıştıracaktı.

Velhasıl bizlerin unuttuğu, 35 yıl önce antrenörlüğüne yapan Alman hocanın hatırladığı İlyas Tüfekçi’nin adının yaşatılması ya da Süper Lig sezona verilmesi için illaki bu dünyadan göç etmesi mi gerekiyor?

 ***

Önemli olan insanların yaşarken değer görmesi, gördüğü değeri hissetmesidir.

İlyas hoca da bunu kat be kat hak ediyor…

Umarım TFF’nin yeni başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulu hak eden eski futbolcu ve antrenörlere ahde vefasını gösterir…

İlyas hocanın sosyal medya hesabındaki paylaşımındaki yorumlara baktım, herkes önerime sıcak baktı ve İlyas Tüfekçi’nin bunu hak ettiğini ifade ettiler. Yani futbolseverler de “2022-23 İlyas Tüfekçi Süper Lig Sezonu” olsun diyor.

Peki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulu üyeleri ne diyor?

Merak edenlere İlyas Tüfekçi’yi sosyal medya hesabı facebook’ta takip edip konuyla ilgili yorumları okumasını tavsiye ederim.

Sonuçta İlyas Tüfekçi’ler kolay yetişmiyor. Dolayısıyla İlyas Tüfekçi’nin adının bir yerlere verilmemiş olması yöneticilerin ayıbıdır. Şunu da yazmadan geçemeyeceğim. Geçtiğimiz günlerde 2022-23 İlyas Tüfekçi Süper Lig Sezonu” olsun diye TFF’ye öneride bulunmuştum. Mesela Spor Bakanlığı ya da belediyeler de İlyas Tüfekçi’nin adını ölümsüzleştirebilirler.

 ***

Mesela büyük bir spor tesisine “İLYAS TÜFEKÇİ SPOR TESİSİ” adı verilerek İlyas hoca onure edilebilir. Bunları gerçekleştirmek zor değil. Kişilik olarak ısrarcı bir yapıya sahibim. Dolayısıyla İlyas Tüfekçi’ye ahde vefanın gerçekleştirilmesi için bu işin takipçisi olacağım. Çünkü, İlyas hoca bunu sonuna kadar hak ediyor… Son olarak şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Hiçkimse kalkıp da “İlyas Tüfekçi’nin adını bir yerlere verirsek, başka futbolculara da aynı uygulamayı yapmak zorundayız” lafları ederse cevabım, kim neyi hak ediyorsa hak ettiği değeri verin…