Her ayın son cuması etkinlik yapan Sinematek Adana’da bu ay dünya sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden olan büyük usta Theodoros Angelopoulos’un sinema yolculuğunun son dönem filmlerinden “Wheeping Meadow – Ağlayan Çayır” (To livadi pou dakryzei) gösterimi yapıldı.

Başkent Üniversitesi Kışla Sağlık Yerleşkesi Toplantı Salonu düzenlenen film gösterimi öncesi bir konuşma yapan Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Başkanı S. Haluk Uygur, Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu tarafından Dünyaca ünlü neyzen Omar Faruk Tekbilek'in katılımıyla 18-24  Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen "Nefes" adılı fotoğraf, müzik ve edebiyat sergisinin kısa bir değerlendirmesini yaptı. Uygur, "Yoğun bir hafta geçirdik. Biz sanata multidisipliner yaklaşan bir aileyiz. Çoğumuz fotoğrafla birlikte olmakla beraber müzik, resim, hatta tiyatro ve belli alanlarda da bilimsel çalışmalara da imza atıyoruz. Aynı zamanda  kentin sanat  dinamiklerini harekete geçirmek üzere izleyicisini de oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle 13 yıldır  Sinematek Adana Türkiye'nin tek Sinametek'idir. İstanbul'da  bugünlerde bir tane kuruldu, yeniden canlandırıldı. Adana Sinematek olarak sinema üretimini ve önemli  isimlerini misafir ederek  etkinliklerini sürdürerek bugünlere geldi" dedi.

Sinematek'in kurulmasında ve bugüne kadar gelmesinde Murat Ali Hersekli ve  Edip Kuzey Akten'in burada çok büyük emeği var. Sadece onların emeği ile buraya kadar geldi" dedi.

Nefes Projesinin kitabını Murat Ali Hersekli ve  Edip Kuzey Akten'e hediye etmek istediğini  kaydeden Uygur, "Aynı zamanda Nefes kitabının mizanpajını yapan da Edip Kuzey Akten'dir. Sergi açılışı bitti. Arka arkasına 5 açılış yaptık ve hepsi bir şölene dönüştü. Sergi 11 Ocak 2025 tarihine kadar Gündoğdu Müzesi Sanat Galerisinde açık olacak" diye konuştu.

Uygur, "Altınoran olarak bir teşekkürüm de bu etkinlik için bize kucak açan Başken Üniversitesi'nedir.

Salonlarını açıp, ikramları hazırlayarak Alin Taşçıyan'dan, Zeki Demirkubuz'a, Reis Çelik'ten, Derviş Zaim'e kadar uzanan misafirlerimizi ağırlayabilmemize olanak tanımıştır. Altınkoza yönetimi ise özel etkinliklerimizi birlikte yaparak, Adana'da bilinçli bir sinema izleyicisi yaratma çabamızın ana destekçisi olmuştur"  dedi.

1. Haluk Uygur, 11 Ocak'tan sonra da bir şölen şeklinde Omar Faruk Tekbilek'in katılımıyla kapanış toplantısı da yapacaklarını sözlerine ekledi.

ZORLUDEMİR, “ATATÜRK'ÜN  SAYESİNDE BURADA VARIZ”

Nefes kitabının yazarlarından Prof. Dr. Ünal Zorludemir ise, kitabın tasarımının herhangi bir tasarım olmadığını belirterek, "Edip Kuzey Akten'in ailece verdikleri emek ve özveri çok önemli. Çok teşekkür ediyorum" dedi.

Altınoran gibi sanatın bir çok yönünde böylesine faaliyet gösteren, sadece Adana'da değil Türkiye'de uzun soluklu böyle etkinlik düzenleyen bir sanat kuruluşunun olmadığının altını çizen Prof. Dr. Zorludemir, "Bu tür etkinliklerin çok daha iyi ve kalıcılığını sağlamak açısından başka şeyler de yapmak gerekiyor" dedi.

Zorludemir şöyle devam etti:

"Biliyoruz ki, hepimiz ulu önden Atatürk'ün  sayesinde burada varız. Onun sanata verdiği önemi ve değeri hepimiz biliyoruz. Sanatsız bir ülkenin olması mümkün değildir. Bir çok ülke başka yönleri ile yıkılsa da sanat sayesinde kültürel değerlerini ve varlıklarını devam ettiriyorlar. Onun için Altınoran'nın bu etkinlikleri çok önemlidir. Tabi ki bu projenin lokomotifi Haluk Uygur'dur ve büyük ağırlık onun üzerinde. Ben de bu onuru paylaşmaktan mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu."

AKTEN, HERSEKLİ VE ŞAHİN'E TEŞEKKÜR

Bu konuşmadan sonra Prof.Dr. Ünal Zorludemir, kendisinin imzasıyla birlikte S.Haluk Uygur ve Omar Faruk Tekbilek'in bulunduğu üç imzalı kitap Edip Kuzey Akten ve Murat Ali Hersekli'ye verdi.

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı S. Haluk Uygur da yine üç ortak imzalı kitabı, bu etkinlikleri tüm Türkiye'ye duyuran gazeteci Vahit Şahin'e teşekkür ederek verdi.

Daha sonra Sinematek Yöneticisi Murat Ali Hersekli Theodoros Angelopoulos’un sinema yolculuğunun son dönem filmlerinden “Ağlayan Çayır” filmini, yönetmenini ve senarist ve müzik yapımcısının tanıtımım yaptı. Hersekli, "Tamamlanması ne yazık ki mümkün olamayan Modern Zamanlar (Modern Yunan) üçlemesinin ilk halkası olan filmde mitolojik öğeler ve enfes görseller ile bezenmiş 30 yıla uzanan bir tarihsel bir sürece şahitlik edeceğiz" dedi.

Film gösteriminden sonra da bir söyleşi gerçekleştirildi.